Son zamanlarda, web’in yeni dünyasında artık sanki kişi ya da kurumların kendilerine bir web sitesi yapma zorunluluğu ortadan kalkmış oluyor sanırım, sanki platformlar üzerinden linkedin, instagram, Türkiye de iş dünyası için çok kullanılmıyor olsa da facebook üzerinde bir sayfanın olması ve nitelikli paylaşımlarda bulunmak yetiyor gibi hissetmeye başladım.

Evet, özellikle son yılların trendlerine bakıldığında, sosyal medya platformları ve diğer benzeri online platformların etkinliğinin arttığı ve bu platformlar aracılığıyla işletmelerin kendilerine ulaşılması ve takip edilmesi daha kolay hale geldiği görülmektedir. Ancak, yine de bir işletmenin kendine ait bir web sitesi olması önemlidir. Özellikle de büyük ve etkin bir işletme için, sadece sosyal medya platformları üzerinden takip edilebilmek, işletmenin tam potansiyelini kullanmasını ve müşterilerine olabildiğince geniş hizmetler sunabilmesini engeller.

Bir web sitesi, işletmenin kendi marka imajını oluşturmasına ve kontrol etmesine olanak sağlarken aynı zamanda müşterilerine ürünleri ve hizmetleri hakkında daha ayrıntılı bilgi sunma fırsatı verir.  Ayrıca, bir web sitesi aracılığıyla, işletmenin müşterileriyle daha direkt iletişim kurabilmesi ve çeşitli online hizmetler sunabilmesi de mümkün hale gelir.

Sosyal medya platformları ve diğer online platformlar tabii ki önemlidir ve işletmeler için faydalıdır, ancak bir işletmenin kendi web sitesinin olması daha da önemlidir ve işletmenin tam potansiyelini kullanabilmesi için gereklidir.

Belirttiğin bu sosyal medya platformları üzerinden de ürün ve hizmetler tanımlanabiliyor diye biliyorum, örneğin facebook marketing ve instagram store gibi uygulamalar sıklıkla gözüme çarpıyor, hatta daha dün akşam whatsapp businnes’ın içerisinde bile ürün kataloğu oluşturma ve müşterilere ulaştırabilme imkanı sağlayan bir modül dikkatimi çekti. sanırım sen kaçırdın gözünden bu gelişmeleri.

Bildiğin gibi, benim bilgi alanım sosyal medya değil maalesef bu nedenle, sosyal medya platformlarındaki yenilikleri ve güncelleştirmeleri uzmanları kadar takip etmem mümkün değildir.

Şimdi esas sorum geliyor, hazır mısın ? 🙂 web sitemizin olmadığı ve sosyal medya üzerinden tanıtımlarımızı yaptığımız bir dünyada, sosyal medya kanalları üzerinden seo çalışmasını nasıl gerçekleştirebiliyoruz ?

Sosyal medya platformları üzerinden SEO çalışmaları yapmak için, öncelikle işletmenin hedef kitlesinin hangi sosyal medya platformlarını kullandığını belirlemek gerekir. Bu platformlar üzerinde, işletmenin hedef kitlesine uygun ve ilgi çekici içerikler paylaşılması önemlidir. Bu içerikler, işletmenin ürün ve hizmetleri hakkında bilgi verirken, aynı zamanda işletmenin marka değerlerini ve hedeflerini yansıtmalıdır.

Ayrıca, işletmenin sosyal medya sayfalarının meta açıklamalarını düzenli olarak güncellemek ve anahtar kelime araştırması yaparak, işletmenin hedef kitlesine uygun anahtar kelimelere yer vermek de önemlidir. Bu sayede, sosyal medya sayfaları arama motorlarında daha yüksek sıralarda görünür ve daha fazla ziyaretçi çeker.

Netice olarak, sosyal medya platformları üzerinden yapılan SEO çalışmaları, işletmenin sosyal medya sayfalarının arama motorlarında daha yüksek sıralarda görünmesini ve daha fazla ziyaretçi çekmesini amaçlar. Bu amaçla, işletmenin hedef kitlesine uygun içerikler paylaşılması ve anahtar kelime araştırması yapılarak, işletmenin hedef kitlesine uygun anahtar kelimelere yer verilmesi önemlidir.

Geldik yine anahtar kelime analizine, belki de dijital dünyada bulunabilirlik açısından en önemli başlık bu, her ne yapıyorsan yap, ister sosyal medya yönet, ister tuvalet kağıdı üret, piyasaya sunduğun mal ve hizmet ile ilgili anahtar kelimelere hakim değilsen, son kullanıcının arama motoru üzerinde senin sunduğun ürün ya da hizmeti nasıl ve hangi kelimelerle hatta cümlelerle arattığını bilmiyorsan sıkıntın büyük bence…

Kesinlikle! Anahtar kelime araştırması, dijital dünyada bulunabilirlik açısından oldukça önemlidir. Anahtar kelimeler, işletmenin piyasaya sunduğu ürün ve hizmetler ile ilgili olarak, son kullanıcıların arama motorlarında hangi kelimelerle ve cümlelerle arama yaptıklarını tespit etmeyi amaçlar. Bu araştırma sonucunda elde edilen veriler, işletmenin web sitesi ve sosyal medya sayfalarında yer alan içeriklerin oluşturulmasında ve ürünlerin tanıtımında kullanılabilir. Böylece işletmenin hedef kitlesine uygun anahtar kelimelere yer verilmesi sayesinde, arama motorlarında daha yüksek sıralarda görünür ve daha fazla ziyaretçi çeker. Tabii ki bununla bitmez bu konu, anahtar kelime araştırmasının yanı sıra, içeriklerin kaliteli ve ilgi çekici olması da önemlidir ve bu nedenle, işletmenin hedef kitlesine uygun içerikler oluşturulması gerekir.

Kaliteli içerik derken neyi kast ediyorsun ? Mesela, Google Analitik üzerinden bizim şirketin web sitesini ziyaret eden kullanıcıların ilgi alanlarına baktığımda kitap ve kedi sever insanlardan oluştuğunu görüyorum. Sence içinde kitap ve kedi olan raporlama ile ilgili bir görsel hazırlayıp, “Raporlama’nın Temelleri” başlıklı bir blog yazsam işe yarayacak mı sence ? kaliteli içerik üretmek bu olmamalı bana göre.

O iş öyle kolay olsaydı ortalık blog yazılarından geçilmezdi tabi İçeriğin kaliteli olması, okuyuculara değer vermesi açısından önemlidir. Bu, içeriğin okuyucuların ilgi alanlarına uygun olmasını gerektirir. Örneğin, raporlama ile ilgili bir blog yazısı yazarken, okuyucuların kitap ve kedi gibi ilgi alanlarını da dikkate alarak, içeriği daha ilgi çekici hale getirmeyi düşünebilirsin. Ancak, bu özel ilgi alanlarını içerikte aşırı derecede vurgulamak yerine, içeriğin ana konusuna odaklanılması ve bu konuda bilgi vermen gerekir. Ayrıca, doğru ve güncel bilgi içermesi açısından da yarattığın içeriğin bir değer önerisi sunması gerektiğini unutmamalısın. Örneğin, raporlama ile ilgili bir blog yazısı yazarken, raporlama konusunda doğru ve güncel bilgileri içerecek şekilde yazman önem arz eder. Bu sayede, okuyucuların işlerine yararlı olacak ve güvendiği bir kaynak olarak görülecektir. Siteni ziyaret eden, kişilerden kitap ve kedi sevenlerin tüketici alışkanlıklarını incelediğin bir makale yazsan ciddi bir kaynak yaratabileceğini biliyorsundur umarım

Alındı anlaşıldı :)bize biraz da web 3.0 dan bahsetme imkanın olabilir mi ?

Konu şimdi sevdiğim yerlere varmaya başladı Web 3.0, bir sonraki nesil internet olarak kabul edilir ve bazı öngörülere göre, gelecekteki internetin evrimine dair bir yol haritası çizer. Web 3.0’ın özellikleri ve işleyişi hakkında fikir yürütmek için, gelecekte internetin nasıl olmasını beklediğimizi ve ihtiyaçlarımızı dikkate almak gerekir.

Web 3.0’ın özellikleri arasında, daha yüksek derecede yapay zeka ve benzeri teknolojilerin kullanımı, verilerin daha iyi bir şekilde korunması ve güvenliği, daha iyi bir şekilde yönetilebilir ve ölçeklenebilir bir yapının olması, internetin daha iyi bir şekilde kullanılması için farklı cihazlar arasında entegrasyon ve uyumun sağlanması gibi özellikler sayılabilir.

Web 3.0’ın işleyişi açısından da, daha yüksek derecede otomatikleştirilmiş ve öğrenen bir yapının olması beklenmektedir.

Kısaca, Web 3.0, internetteki gelişmeleri ve yenilikleri ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Web 3.0, önceki web dönemlerinden (Web 1.0 ve Web 2.0) farklı olarak, internetteki verilerin birbirleriyle etkileşim içinde olmasını ve bu verilerin anlamlı bir şekilde yorumlanabilmesini hedefler. Bu hedefe ulaşmak için, çeşitli yöntemler ve teknolojiler kullanılmaktadır. Web 3.0’ın özelliklerinden bazıları şunlardır:

• Verilerin birbirleriyle etkileşim içinde olması: Web 3.0, internetteki verilerin birbirleriyle etkileşim içinde olmasını hedefler. Bu sayede, veriler arasında daha anlamlı bağlantılar oluşur ve bu veriler daha anlamlı bir şekilde yorumlanabilir.
• Veri madenciliği: Web 3.0, veri madenciliği gibi yöntemleri kullanarak, internetteki verileri daha anlamlı bir şekilde yorumlar. Bu sayede, internetteki verilerin anlamı daha iyi anlaşılır ve bu veriler daha etkin bir şekilde kullanılabilir.

Verilerin birbiriyle etkileşim içinde olması konusu aslında Web 2.0’da hayatımıza girmeye başlamıştı, sanırım şimdi daha da derinlemesine genişliyor konu

Evet, doğru! Web 2.0, internetteki verilerin birbirleriyle etkileşim içinde olmasını hedefliyordu. Web 2.0 öncesinde, internette bulunan veriler genellikle statik ve değiştirilemeyen bilgilerdi. Web 2.0 ile birlikte ise, internetteki veriler daha dinamik ve değiştirilebilir hale geldi. Bu sayede, internet kullanıcıları verileri düzenleyebilir, ekleyebilir ve paylaşabilir duruma geldiler.

Web 3.0 ise, bu etkileşimin daha da derinleştirilerek, verilerin birbirleriyle daha anlamlı bir şekilde etkileşim içine girmesi hedefleniyor. Bu sayede, veriler daha etkin bir şekilde yorumlanabilir ve kullanılabilir. Web 3.0 ile birlikte, veriler arasında daha anlamlı bağlantılar oluşacak ve bu veriler daha etkin bir şekilde kullanılabilecektir.

Örnek vermen mümkün mü ? Gerçi benim hayalimde birkaç konu canlanmaya başladı bile…

Tabii! Örneğin, bir sağlık merkezi web sitesi oluşturduğunuzu düşünelim. Bu web sitesinde, hastaların sağlık durumlarıyla ilgili bilgileri girebilmeleri ve bu bilgilerin doktorlar tarafından görülebilmesi hedeflenir. Bu durumda, web sitesinde bir veri tabanı oluşturularak, hastaların sağlık durumlarıyla ilgili veriler bu veri tabanına kaydedilebilir. Doktorlar ise, bu veri tabanından hastaların sağlık durumlarıyla ilgili bilgilere ulaşarak, muayene sürecini daha etkin bir şekilde gerçekleştirebilirler.

Bu örnekte, web sitesinde oluşturulan veri tabanı sayesinde, hastaların sağlık durumlarıyla ilgili veriler birbirleriyle etkileşim içinde olmuş ve bu veriler daha anlamlı bir şekilde yorumlanabilmiştir. Web 3.0 ile birlikte, bu etkileşimin daha da derinleştirilerek, veriler arasında daha anlamlı bağlantılar oluşturulabilir ve bu veriler daha etkin bir şekilde kullanılabilir.

Bu örneği zaten yurt dışında yaşıyoruz, hatta bir de giyilebilir teknolojiler ile birleştirildi bu konu, Apple Health gibi uygulamalar aracılığı ile alının sağlık verileri, hastanelerin veri merkezlerinde toplanarak analiz edilebiliyor ve telemetri üzerinden yapılan kontrollerle hastaya anlık ihtiyacı olabilecek medikal yardım ulaştırılabiliyor, bu konuya “TELEMEDICINE” diyorlardı hatta, ki benim bilgim yaklaşık 2012 senesine dayanıyor bu konu ile ilgili, yani vereceksen daha güncel örnekler ya da fütüristik bakış açıları ile gel bana.

Evet haklısın, 2010’lu yıllarda Amerika’da temelleri atılan bir kavram Telemedicine. Özellikle COVID-19 pandemisinin başlangıcından itibaren, daha fazla tercih edilmeye başlandığı yadsınamaz. Telemedicine sayesinde, hastaların sağlık hizmetlerine ulaşmaları kolaylaştı ve sağlık kuruluşlarının yoğunluğu azaltıldı. Gelecekte, telemedicine teknolojisinin gelişmesi ile birlikte, daha da yaygınlaşacağı ve kullanımı daha da genişleyeceği beklenmektedir.

Yani günün sonunda yukarıda bahsetmiş olduğumuz, kedi ve kitap severlerin tüketim alışkanlıkları ile ilgili raporlama çalışmama, bu kişilerin sağlık durumlarının takibi ile ilgili verileri eklediğim bir dünyada Organik SEO çalışması için yeterli şartları sağlamış oluyor muyuz 🙂

unutmayın ki, organik SEO çalışmaları sadece anahtar kelime analizlerine dayanmaz. Ayrıca, içerik kalitesi, web sitesinin kullanım kolaylığı, hızı ve diğer teknik özellikleri gibi faktörler de önemlidir. Bu nedenle, organik SEO çalışmalarınızı yaparken, bu faktörleri de dikkate almanız tavsiye edilir.