İş Zekâsı bir kurumun elindeki verilerin, kurumun daha etkin, daha karlı ve daha başarılı olmasını sağlamak için kullanılmasıdır.

İş Zekâsı kavramı, bir kurumun performansının, finansal, müşteri memnuniyeti, çalışan memnuniyeti kategorilerindeki çeşitli bazlarda izlenmesini ve performans artırıcı proaktif aksiyonlar alınmasını sağlamaktadır. Bu aksiyonlar İş zekası uygulamalarının hayatımıza ilk girdiği 2000’li yılların başlarında genellikle finansal durumu iyileştirmek için alınsa da, özellikle son yıllarda yaşadığımız global pandemi süreci sonrasında müşteri ve çalışan memnuniyetini artırmak içinde kullanılan enstrümanlar olarak büyük önem kazanmış durumdadır.

İnsan Kaynakları Departmanları ağırlıklı olarak İş Zekâsını, performans yönetimi, işgücü planlama, çeşitli risklerin analizi, anahtar performans kriterlerinin analizi ve raporlanması için kullanıyor olmak ile çalışan performansını ve memnuniyetini artırarak kurumu daha etkin bir hale getirmeyi amaçlıyorlar.

Bildiğiniz gibi çalışanların ve yeni iş başvurusu yapanların demografik verileri, CV bilgileri, hedefleri, performansları, maaş/primleri, harcamaları, eğitimleri, tecrübeleri, izin kullanımları, yaptıkları işler ve bunların değerlendirmeleri, periyodik performans ölçümleri, çalışanların ve çalışma arkadaşlarının yorumları, çalışanların şikayetleri gibi verilerin çoğu insan kaynakları uygulamaları tarafından toplanabilmektedir. Bunların dışında özellikle omni-channel kavramının hayatımıza girmesi ile birlikte sosyal medya (mesela LinkedIn) verileri de çok değerli veriler olarak kabul edilmeye başlandı. Bu veriler kullanılarak önemli ölçümler ve kategorizasyonlar yapılarak çeşitli analizlerde kullanılabildiğine ilişkin uygulamaları ve vaka incelemelerini günden güne daha sıklıkla karşıları duruma geldik.

İş Zekâsı uygulamalarını kullanabilmek için en önemli girdi tabii ki veridir. Verilerin kaydedilmesi, yani sözel veya kâğıt ortamı yerine elektronik ortamda saklanması ilk başlarda bazı departmanlar için zor olabilmek ile birlikte gelişen ve değişen dijitalleşme sürecinde kaçınılmaz olmuştur. Ancak daha da önemlisi bu verilerin organize ve yapısal bir şekilde tutulmasıdır. Bunun için de bir insan kaynakları uygulaması kullanılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Genel olarak “İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi” adı verilen bu yapılar ile ilgili düşüncelerimi paylaşmış olduğum yazıma buradan ulaşabilirsiniz.

Tüm bunlara rağmen kaydedilmiş verilerin şirketlerin mevcut durumları ile örtüşmeyen, yapısal olmayan ve doğal olarak anlamlandırılamadığı durumlar söz konusu olabilir. Böyle durumlarda bu tarz verileri büyük veri teknolojileri sayesinde anlamlandırıp İş Zekâsı ortamlarında kullanabiliyoruz. Raporlama Fabrikası olarak İş Zekâsı, Büyük Veri ve Müşteri İlişkileri Yönetimi konularında hizmet verirken, oluşturduğumuz ‘Fabrika Akademi’ bünyesinde müşterilerimize ve çalışanlarımıza İş Zekâsı ile ilgili konularda eğitimler vermeye başladığımızı da mutlulukla ifade etmek isterim.

Vakit ayırıp okuma nezâketi gösterdiğiniz için teşekkür ederim.