Girişimcilik, Teminat Mektubu ve Finansal Raporlamanın Önemi
“Hayatta insanın kendine yapabileceği en büyük hata; iş planını, niteliksiz, değersiz, hayat tecrübesi ve görüşü olmayan ve en önemlisi düşünmeyi, idrak ve muhakeme etmeyi bilmeyen insanlar üzerine kurmasıdır” diyorum.
Ben de katılıyorum. İnsanların kendi hayatlarını yönetmeyi öğrenmeleri ve kendi kararlarını vermeleri önemlidir. Ancak, bu kararları verirken, nitelikli ve değerli kaynaklardan bilgi toplamaları ve bu bilgiyi etkin bir şekilde muhakeme ederek değerlendirmeleri de çok önemlidir.
Ayrıca, insanların kendi hayatlarındaki hedeflerine ulaşmak için iş planları yapmaları da önemlidir. Ancak, bu iş planlarının niteliksiz, değersiz ve hayat tecrübesi ve görüşü olmayan insanlar üzerine kurulmuş olması, insanların hayatlarında başarısızlık ve mutsuzlukla sonuçlanabilir. Bu nedenle, insanların kendi iş planlarını oluştururken, nitelikli, değerli ve hayat tecrübesine sahip insanların görüşlerini de dikkate almaları ve düşünme, idrak ve muhakeme yeteneklerini kullanmaları çok önemlidir.
Bütün bunlar olurken de egoları bir kenara bırakmalıyız diye düşünüyorum, lakin bizim oralarda "akıl pazara çıkmış, herkes kendi aklını satın almış" diye bir söz vardır. Bu kendi aklını ve zekasını başkalarının akıl ve zekasından yukarıda görmek ile ilgili bir deyimdir ve akıllılığın, daha doğrusu kendini akıllı zannetmenin beraberinde getirdiği üstün görme duygusunu ifade eder ki bu da ego oluyor. Muhakkak ki her insanın benliğinde ego'su bulunuyor, ancak erdemli olmak başkalarının tecrübe ve bilgisine saygılı olmayı, yaşanmışlıklardan (kendin yaşamış olmasan bile) ders almayı ve hata yapma olasılığını azaltmayı gerektirmiyor mu ?
Egoları bir kenara bırakarak, başkalarının tecrübe ve bilgisine saygı duymak ve hata yapma olasılığını azaltmak önemlidir. Ego, insanların kendi benliklerine, kendi güçlerine ve yeteneklerine güvenme duygusunu ifade eder. Bu, insanların kendi yaptıklarının doğru olduğuna inanma ve başkalarının görüşlerine saygı duymama eğilimi gösterebilir. Bu nedenle, ego insanların kendi iş planlarını oluştururken başkalarının tecrübe ve bilgisine saygı duymamasına ve hata yapma olasılığını azaltmamasına neden olabilir. Bu nedenle, insanların egolarını bir kenara bırakarak, başkalarının tecrübe ve bilgisine saygılı olmaları ve hata yapma olasılığını azaltmaya çalışmaları çok önemlidir.
Girişimcilik dünyasında en önemli sorunların başında geliyor bu konu. Kimse yaşanmışlıkları ve tecrübeleri önemsemiyor ve günün sonunda iyi niyetli ancak telefonu bir kere bile çalmadan kapanmak zorunda kalan şirketler çoğalıyor.
Girişimcilik yapmak zor ve riskli bir iştir ve başarı oranı yüksek olmayabilir. Ancak, girişimcilik yapmaya karar vermiş bir kişi başarıyı artırmak için birçok şey yapılabilir. Öncelikle, girişimcinin iyi bir fikre sahip olması ve pazar araştırması yaparak fikrin gerçekten ihtiyaç duyulan bir şey olup olmadığını anlaması önemlidir. Ayrıca, girişimcinin iş modelini ve iş planını iyi bir şekilde belirlemek, işletmenin başarısı için çok önemlidir.
Girişimcinin ayrıca işletmesini yönetme ve yönetişim becerilerini geliştirmeyi hedeflemesi de önemlidir. Bu, işletmenin yönetimini düzenli bir şekilde yapması ve işletmenin başarısını sürdürmesine yardımcı olur. Girişimcinin ayrıca işletmesine yönelik hedeflerini belirlemesi ve bunları gerçekleştirmeyi amaçlaması da önemlidir.
Girişimciler ayrıca işletmelerini tanıtmak ve pazarlama faaliyetlerini yürütmek için çalışmalıdır. Bu sayede işletmeleri hakkında daha fazla insanın haberdar olması ve işletmelerine müşteri çekmesi mümkün olur. Girişimcinin ayrıca işletmesini finanse etmek için gerekli kaynakları sağlaması da önemlidir. Bu, işletmenin çalışmasını sürdürmesine yardımcı olur ve girişimcinin işletmesine yatırım yapmasına olanak sağlar.
Sonuç olarak, girişimcilik yapmak zor ve riskli bir iştir ancak başarıyı artırmak için yapılması gereken birçok şey vardır.
Zor ve meşakkatli bir yol girişimcilik, sadece entellektüel bilgi değil, beraberinde de çelik gibi bir mental duruş gerektiyor bence, lakin hep Murphy Kanununun maddeleri önümüze çıkıyor girişimcilik yolunda ister istemez.
Aynen, girişimcilik yapmak zor ve meşakkatli bir yol olabilir ancak girişimcinin çalışkanlığı, sabrı ve mental duruşu sayesinde başarılı olunabilecek bir iştir. Hayatın getirdiği sürprizler arasında Murphy Kanunu gibi beklenmedik olaylarla da karşılaşabilirler. Bu tür olayların etkisi azaltmak için, girişimcinin işletmesini iyi bir şekilde planlaması ve yönetmesi önemlidir. Ayrıca, girişimcinin işletmesine yönelik hedeflerini belirlemesi ve bunları gerçekleştirmeyi amaçlaması da önemlidir. Bu sayede, girişimcinin işletmesine olan ilgisi artar ve işletmenin başarısını sürdürmesine yardımcı olur.
Bak ben bir de neye takılıyorum biliyor musun ? 🙂 bu finansal kaynaklara erişim konusu başlığı altında anlatılan, teminat mektubu (letter of credit) meselesi var ya, sanki bankadan her isteyene teminat mektubu verilebiliyormuş gibi anlatılıyor, sanırım bu dersi verenler hayatlarında hiç teminat mektubu almamış insanlar 🙂
Bir Bankadan “Teminat Mektubu” alabilmek çok zor bir konu, öncelikle Teminat Mektubunun ne olduğunu iyicene bir anlamamız gerekir,
Teminat mektubu (letter of credit), bir bankanın bir müşterisine bir işlem için bir ticaret partnerine bir ödeme yapmasını güvence altına almak amacıyla verilen bir belgedir. Bu belge, bankanın müşterisinin ticaret partnerine ödeme yapmayı garanti etmesi anlamına gelir ve ticaret partneri için bir ödeme güvencesi sağlar.
Teminat mektubu almak, birçok işletme için önemlidir çünkü bu sayede işletmeler ticaret partnerleriyle yaptıkları işlemlerde ödeme güvencesi alarak riskleri azaltırlar. Ancak, teminat mektubu almak için belli koşulların yerine getirilmesi gerekir. Bu koşullar arasında, işletmenin banka tarafından uygun görülmesi, işletmenin finansal durumunun güçlü olması ve işletmenin ticaret partneriyle yapacağı işlemlerin belirli bir tutarın üzerinde olması gibi faktörler bulunur.
Teminat mektubu almak için bir işletme, bankaya başvuruda bulunur ve banka işletmenin koşulları yerine getirip getirmediğini değerlendirir. Eğer işletmenin koşulları yerine getirirse, banka teminat mektubu verir. Ancak, her işletmeye teminat mektubu verilmeyebilir. Bankalar, işletmelerin finansal durumlarını ve ticaret partneriyle yapacakları işlemlerin tutarlarını değerlendirerek teminat mektubu verip vermeme kararı verirler.
Tabi bir de şirketin yaşı, iş kolu ve fatura hacmi var, ki ticaret yapmanın ve ekonomik koşulların günden güne zorlaştığı bu günlerde, firmalar kestiği faturaları tahsil etmekte zorlanırken, mal ya da hizmet alan firmalar ödeme yükümlülüklerini gerçekleştirmede zorlanırken, bu kadar sıkışıklık içerisinde teminat mektubu almak isteyen bir firmanın da teminat mektubu almak için başvuruda bulunduğu bankanın istediği finansal rasyoları gerçekleştirmesi imkansız denecek kadar zor bir duruma gelmiş oluyor.
Konuyu bankalar nezdinde incelediğinde sen de hak vereceksin ki, bankaların da riske ettikleri şey para 😊 doğal olarak onlar da ince eleyip sık dokumak isteyeceklerdir. İşletmenin yaşı, iş kolu ve fatura hacmi gibi faktörler bankanın işletmeyi değerlendirirken ki bakış açısında önemli rol oynar. Bankalar, işletmenin ne kadar eski olduğunu, hangi iş kolunda faaliyet gösterdiğini ve ne kadar büyük bir fatura hacmine sahip olduğunu değerlendirirler. Bu faktörler, işletmenin finansal durumunu ve gelecekteki potansiyelini gösterir. Ve unutulmaması gerekir ki, Bankalar, işletmenin tahsilat ve ödeme yükümlülüklerini gerçekleştirme konusunda ne kadar başarılı olduğunu değerlendirirler. Bu, işletmenin finansal durumunu ve ödeme yapma gücünü gösterir.
Gelelim yine raporlamanın önemine, finansal analiz ve raporlama'nın gerekliliği bence şu günlerde önümüze daha çok çıkıyor, eskiden sadece muhasebecilerin işi gibi görünürken, artık mali müşavir olmayan kişiler de raporlama konusunda kariyer yapmayı arzu ediyorlar.
Finansal analiz ve raporlama, işletmelerin finansal durumlarını ve performanslarını değerlendirmek için yapılan bir süreçtir.
- Finansal analiz, işletmenin finansal tablolarını ve diğer verilerini inceleyerek işletmenin finansal durumunu ve performansını değerlendirir. Bu sayede, işletme yöneticileri işletmenin geçmişteki ve mevcut finansal durumunu anlar ve gelecekteki finansal hedeflerini belirlerler.
- Raporlama ise, finansal analiz sonuçlarının bir özeti olarak düzenlenir ve işletmenin finansal durumunu ve performansını anlamaya yardımcı olur.
Raporlama, işletmenin finansal durumunu ve performansını anlamaya yardımcı olurken aynı zamanda işletmenin yöneticilerine de finansal karar verme sürecinde yardımcı olur. Finansal analiz ve raporlama, işletmelerin finansal durumlarını ve performanslarını değerlendirmeyi kolaylaştıran önemli araçlardır. Bu sayede, işletme yöneticileri işletmenin geçmişteki ve mevcut finansal durumunu anlar ve gelecekteki finansal hedeflerini belirlerler. Ayrıca, raporlama sayesinde işletme yöneticileri finansal karar verme sürecinde de destek alırlar. Sonuç olarak, finansal analiz ve raporlama, işletmelerin finansal durumlarını ve performanslarını değerlendirmek için yapılan önemli araçlardır.
İyi ve anlamlı veriler ile manipüle edilmemiş raporları oluşturmak için ne önerirsin?
Bence aşağıdaki önerileri düşünebilirsiniz: aşağıdaki bakış açısını içselleştirdiğiniz bir dünya yaratmayı başardığınızda raporlarınız anlaşılır ve anlamlı olur ve işletme yöneticilerinin finansal karar verme sürecinde yardımcı olur.
- Doğru verileri toplamak: Verileri toplarken dikkatli olun ve verilerin doğru bir şekilde toplanmasına özen gösterin.
- Verileri doğru bir şekilde yorumlamak: Verileri doğru bir şekilde yorumlamak, raporların anlamlı olmasını sağlar. Bu nedenle, verileri yorumlarken dikkatli olun ve verilere objektif bir şekilde bakın.
- Verileri doğru bir şekilde göstermek: verilere uygun bir gösterim yöntemi seçin.
Bugün bize vakit ayırma nezaketini gösterdiğin için teşekkür ederim, yakında yeni bir uzmanına sordum röportajı ile bir arada olabilmeyi umut ediyorum.
Ben teşekkür ederim, en kısa süre içerisinde yeniden bir arada olmak dileği ile.